Haberin Sesi Gazetesi

ADD Ümraniye Şubesi, yeni açılış sürecine kadar aralıklı yıllarla bazı nedenlerden dolayı genel merkez tarafından kapatılmıştı.  ADD Genel Merkez tarafından, Ümraniye Düşünce Derneği Şube başkanı Zeynel Kızılkaya Yönetim kuruluyla birlikte ADD Genel başkan Prof.Dr. Süheyl  Batum’un katılımıyla panel ve törenle açılış gerçekleştirildi.

Siyasi parti ilçe başkanı, yönetim kurulları ve birçok STK temsilcilerinin katılımı ile “Türkiye nereye gidiyor ”başlığı altında panel düzenlendi. 

Zeynel Kızılkaya, “Üretmeden tüketen toplum olduk.”

Ümraniye Düşünce Derneğinin Şube açılış konuşmasında ülke gündemiyle ilgili önemli açıklamasında başkan Zeynel Kızılkaya, “ Yurtta Sulh ve Cihanda Sulhun, ilkesi bugünümüz Ortadoğu coğrafyasında, bu siyasi kargaşa ortamında ne kadar ihtiyacımız olduğunu göstermektedir.

Atatürk’ün kendi döneminde Türkiye genelinde 46 fabrika açılmıştır. Devletçilik ilkesinin geldiğimiz dönemde ne kadar önemli olduğunu tekrar görüyoruz. Üretmeden tüketen toplum olduk. Siz Atatürk sevdalıları, gelin Ümraniye’lilerle birlikte bizlerden desteklerinizi esirgemeyin, birlik de Atatürk’ün düşüncelerini yayalım.”Açıklamasını yaptı.  

Prof.Dr. Süheyl Batum, “Osmanlıda artık, Osmanlıya ait demir yolu, liman olan bir tek şey kalmamıştı.”

ADD Genel başkan Prof.Dr. Süheyl Batum, “ Atatürk Cumhuriyetinin  ilkelerini, devrimlerini, kadın erkek eşitliliğini,laik ilkelerini sonuna kadar savunmamız  ve daha da yüceltmemiz gerekmektedir.

Dünyada Osmanlı devleti kadar çağdaşlaşmak, ilerlemek, ekonomik kalkınma sağlamak, Avrupa devletlerine yetişip onları yakalayıp geçmek isteyen başka devlet yok. Osmanlı devleti bu kadar ilerlemek isterken aydınları bizden daha aydın değillerdi. O aydınlar bir şeyin farkına varmadılar. Osmanlıda artık, Osmanlıya ait demir yolu, liman olan bir tek şey kalmamıştı. Osmanlı devleti hiçbir şekilde yabancı karterlerin, finans kuruluşlarının sultasından ve dış borçtan kurtulamayan haldeydi. O zamanlarda da dış güçler ve gâvur devletler yapıyor. Peki, neden yapıyor ve bu duruma düştük. Hiçbir kimse, aydın sormuyordu. Bunu kim sordu M.Kemal Atatürk ve arkadaşları sordu.

Üç ayrı gençlik oluşturdu.          

Bir ülke iktisadi milli olmak da, aldığın dış borç, milli gelirin beş katına çıkmışsa, sen artık iktisadi ekonomik gelişmeni tek başına sağlayamasın. Bin sekiz yüzlerde eğitimi atladılar. Eğitim artık Osmanlının elinden çıkmaya başlamıştır. Sübyan, misyoner, mektep okulları, medreselerde farklı eğitimler veriliyordu.19. yüz yılda kurulan çağdaş eğitim veren harbiye, tıp, mektebi sultan okulları, birbirlerini tanımayan ve değerlerini paylaşmayan üç ayrı gençlik oluşturdu. Bugünün Türkiye’siyle söylemek gerekirse dindar ve kindar nesil gelişti. Bir taraf da fikri hür, vicdanı ve irfanı hür nesiller yetişti. Ama Osmanlıyı parçalamaktan kurtaramadı.  Atatürk ve arkadaşları Osmanlının aydınlarının görmediğinı, gördüler. Dindar olabilir,ama kindar olamaz. Biz Türkiye’nin bağımsızlığına inanan fikri hür,vicdanı hür gençler yetiştireceğiz diyerek Türkiye Cumhuriyetini kurdular.” Açıklamalarını yaptı.