Haberin Sesi Gazetesi

Özcan Saral

Öylede oldu. Hükümet kısa zamanda toparlanıp durum değerlendirmesi yapıp devletin varlığının ciddi şekilde tehlikeye sokuçak bir örgütsel yapıyla karşı karşıya olduğunu anlayıp rüzgârı tersine döndürmek gerektiğine karar verip cemaatin Emniyette ve Yargıda odaklanmış vurucu timini dağıtmaktan başka çaresi olmadığını görmüş.

Her ne kadar cemaatin vurucu timi masumane bir şekilde biz yolsuzlukları ortaya çıkardık demekte ise'de gizli niyetlerinden amirlerine haber vermeyip, işin bu kısmını halkın gözü önüne döküp halkı

hükümete  karşı seçimlerinde yaklaşmasıyla şu algıyı oluşturma çabası gütmüşlerdir, acaba operasyon esnasında ilgili birimlerin amirlerine haber vermeden bu operasyonları yapmalarının, sebebi hükümette bu işlerin içinde

miydi diye halkı düşünmeye sevk edip seçimlerde hükümete büyük oy kaybı yaratmaktı. Burada şunu da söylemeden geçemeyeceğim belki gerçekten yolsuzluk var veya yok buna yargı karar verecek, söyle bir düşünürsek AK Parti bugün hem devleti yönetiyor hem’de belediyelerin üçte ikisini yönetiyor bu kadar geniş yelpazede bir yönetim altında her türlü olay olması kaçınılmazdır. Ve bildiğim kadar bazı AK partili belediyeler soruşturma geçirip bazı belediye başkanları tutuklanmıştır..Böylede olması gerekiyor ama bunu alışıla

gelmiş usulün dışında yapıp millette şüphe yaratarak iktidara yolsuzluklara bulaşmış gibi göstermek aklı başında kim kabul edebilir gerçi muhalefet bunu bir fırsat görerek cemaatle iş birliğine girmiştir. Hâlbuki düne kadar cemaate karşı çıkılarak laiklik elden gidiyor devletin geliçeği tehlikede diyorlardı. Ama AK partinin zarar görmesi söz konusu olunca o eski düşüncelerini rafa kaldırıp Adeta denize düşen yılana sarılır hesabı şimdi muhalefet cemaatesarılıyor.

Değerli okuyucular 7 Şubat Hakan Fidan operasyonu 17 aralık bakan çocuklarına yapılan operasyon ve 25 Aralık tanınmış iş adamlarına yapılacak operasyonun son anda önlenmesi gibi cemaatin vurucu timi adeta Japon kamikaze pilotları gibi kin ve nefretle her tarafa saldırarak pensilvanyadaki komutanlarına yaranmak istiyorlar.

Son olayda görüldüğü gibi 19 Ocak'ta Adana'da üç adet mit tırına el konularak görevlilerinde darp etmeleri

gibi, Ama cemaatin vurucu timi şunu bilmelidirler ki cemaat içinde iyi niyetleriyle görev almış milletine karşı manevi değerler çerçevesinde hizmet eden bir çok gönüllü insanlar bile bu yapılanları hoş görmeyip kendilerine

lanetler okumaktadırlar. Bu dava içinde uzun yıllar görev almış Hüseyin Gülerce bile bu cemaatin vurucu timinde rahatsız olduğunu ifade ediyor. Cemaatin lider kadrosu Allah, Kuran diyerek bu güce kavuştular, Milletimiz bu

alçaklığı gördü bundan sonra hangi değerleri kullanarak bu güçlerini koruyacaklarını ben doğrusu bilemiyorum.

Bence cemaat güvenirliliğini yitirdiğinden dolayı artık milletin gönlünde eski yerini tutamayacağından misyonunu doldurmuş olup devletin yönetiminden bir an önce el çekip Ugandada'ki petrollerini satsınlar.